12 Ocak 2015

Aydınlık Gelecek

Yeni bir can dünyaya geldiğinde sevinç kaynağı olur çevresine.
Düşünürüz bazen: “Büyüyünce kim bilir neler yapacak.!?”.
Hep de iyi düşünürüz!

Yüksek tahsil, ödüller; vatana millete, insanlığa faydalı olacak inşallah…

(Niceleri oldu çok şükür.)

Nasıl biri olacağına dair endişe duyanlar da var. Herhangi bir bebeğe bakarken ara sıra ben de bol ihtimalli düşüncelere dalıyorum.
Önce olumlu düşünüyorum, sonra olumsuzlar geliyor aklıma. Tasvip etmediğim hallerde olan gençler ve yetişkinler de neticede onlar gibi masum ve dünya tatlısı canlardı. O halde bu bebeklerden de onlara benzeyenler olabilir. (Uzun zamandır oluyor.)
Erkek ise; disko-barlara sıkça gidebilir. Zamparalık yapabilir.
Kız ise peşine erkekleri katmak için edebe uymayan hallere girebilir.

Hayat sürprizlerle doludur. Neler neler olabilir! Bu endişelerle gördüğüm her bebek ve çocuk için “Allah salihlerden kılsın!” diye içimden dua ediyorum.

Aramıza yeni katılan insanlar, büyüdüklerinde alkolik olabilirler. Uyuşturucu bağımlısı ve/veya satıcısı olabilirler. Ömürlerinin önemli bir kısmı hapiste geçebilir. (Liste uzar gider!)

Belki de normal insanlar olurlar: Lotocu!
Toplumun ortalamasını aldığınızda göreceksiniz ki; umutlarını şans oyunlarından gelebilecek büyük ikramiyelere bağlayan insanlarız.

Yeni bir şans oyunu da ‘idiia’dır. Her caddeye veya yakınına bir bayi açılmış. Küçük büyük demeden iddiaya giriyor milletim. Yerli, yabancı takımların uzmanı oluyorlar. Zihinleri, gündemleri, sohbetleri bunun üzerine oluyor. Aydınlık gelecek uzaklaşıyor…
Ebeveynleri piyango ve sayısal loto oynayan bir genç için bunlar çok tabiidir!

Devletimiz, özel kumarhaneleri yasakladı. Son tahlilde Milli Piyango İdaresini de 10 yıllığına elinden çıkardı.

Kumarın topluma ne gibi faydaları var acaba? Sosyologlarla, Psikologlarla bu konu konuşuldu mu?

Bizim ideal devletimiz tombalacı olamaz.
Milli Piyango İdaresi iktisadi açıdan bir vergi kapısıdır. Bir çırpıda kapatılamaz değil mi?!
O halde yeni nesillerin de kolaylıkla kumarbaz olmasına göz yumalım…

Zamanında “Haftada bir kolondan bir şey olmaz!” diyen annemi caydırmam bir yıl sürmüştü. Elbette televizyonda konuşan hocalarımızın da etkisi büyüktü…

“Az olunca günah olmaz!” düşüncesi milyonlarca insanın prensibi olmuş.
Pek çok hayalini gerçekleştirmek için tek çıkar yolun büyük ikramiyeler olduğuna inanmış nice insan var! Gel vazgeç dediğimizde, sanki hayallerinden vazgeç demiş gibi oluyoruz.
Üstelik kumarı kesinlikle yasaklamış bir dinin mensupları bunlar…

Para ya da herhangi bir şey verdiğinizde veya vereceğinizi taahhüt ederek iştirak ettiğiniz her türlü oyun kumar olur. Eğer kazanmak ve kaybetmek durumlarında sizden hiçbir şey çıkmayacaksa(yani ikramiyeleri oluşturan para, katılımcılardan toplanmıyorsa) o zaman ilgili anlaşma kumar olmaz.

Hayallerini buna bağlamış insanlarımıza sesleniyorum; her yarattığı canlının rızkını veren Allah c.c size zenginlik vermek isterse, bunu aklınıza gelemeyecek kadar çok yöntemle yapaya gücü yetendir! Sanki tek yol şans oyunlarıymış gibi düşünürseniz trajikomik bir hale düşersiniz.
Bir de büyük ikramiyenin kendisine çıkması için Allah’a dua edenlerimiz var! Lütfen bunları düşünün. Gelişigüzel yaşayanlardan olmayın.

Benim “Aydınlık Gelecek”imin devleti kumar oynatmaz. Alkol de satmaz, sattırmaz.
İlkokuldan itibaren ar-ge’ye, yapıcı sanata özendiren faaliyetler düzenler.
Üniversiteye giriş sınavı olmaz.
Her adımda vergi olmaz, vatandaşlık maaşı olabilir.


Ya siz, 'Aydınlık Geleceğinizi' hiç düşündünüz mü?