İdeoloji yaşar
Savunan oldukça...
Deniz'e haksızlık edilmiş diye, Lenin'in yürütülememiş sosyalizminin de hala savunulması bana ilginç geliyor.
Devrimi gerçekleştirmiş birkaç halk, kaç cana kıymış, sayısını bildiniz mi?
O canların kaçı para babası idi, kaçı halktan idi...
Dağlardaki köylerde, sosyalist sistemi kabul etmiyor diye budayına, tohumuna el konulup bırakılan, ağaçlığa terk edilen ve bu yüzden ölen halka insanlık ihaneti değil midir bu zorbalık?! Hayatının son döneminde aklını kaçıran ve korkutucu bir yüz ifadesine bürünen muhteşem şahsiyet, acaba zalimliğinin ilk cezalarını çekmiş olmasın?
Bu kadar katliamdan sonra yarım asır baskıyla sürmüş bu sistemi apar topar bir gecede rafa kaldıran hangi güçtü? Şimdi özlemle anmanız çok manidardır. Deniz, sembolleşti ama onun başaramadığnı başaranların kıydığı aciz canlardan sembolleşen olmadı... Demokrasiye karşı olunduğu için 'devrim'ci olmak zorundasınız. Fakat demokrasi olmasaydı siz de düşüncelerinizi rahatça söyleyemezdiniz. (Demokrasiden yararlanarak onu yok etmeye meyletmek ayrıca ilginçtir!)
Sosyalizm; insanı sadece fonksiyonel bir yapı olarak değerlendirip denitim altına almayı savunur.(gizli ve açık bir şekilde) Orta öğretimden mezun olur olmaz evinizden askerler tarafıdan alınarak farbirkaya götürülmediğiniz için kitaplarda anlatılan o ütopyalarla yollarda yumruk sıkarak, slogan atarak yürüyebiliyorsunuz.O yumruklardan bir hayır çıkar mı?
İnsanın en temel özgürlüklerini silahla, ortak menfaat mazereti ile yok ederek kaç yıl mutlu olabilirsiniz? Ne kadar süre ve ne derece insan kalabilirsiniz?
Dine ve mülkiyete yasak, çalışmaya ve nerede, ne çalışacağına zorunluluk getiren, muhalifeti yasaklayıp ortadan kaldırmış bir sistemi savunmaktasınız...
Bunu benimsemiş toplumlar zaten öyle yaşamaya çalışmaktadır. Fakat inançlarına ve özgürlüklerine bağlı toplumlarda komonizmi ve sosyalizmi övmek abesle iştigaldir.
"Sana öyle bir sistem vaad ediyorum ki, ibadet etmen yasak, çalışmadığın zaman dayak... Harika olacak... Yaşasın sosyalizm..."
Osmanlı'ya özlem duyarak bahsedenlere, 'aydın' denilen, 'modern' denilen kesimden 'gerici' ithamları gecikmez!
Peki denenmiş ve sonucu sefalet, zulum, sömürü olmuş sistemleri tekrar tekrar savunmak 'çağdaşlık' ya da 'ilericilik' olabilir mi?
Kapitalizm, sosyalizm, liberal görüş denenmiş, batmış birden çok yerde ve birden çok defa...
Bunların toplum tarafından benimsenmesini istemek, yenilikçi olamamanın kanıtıdır.
Kuracağınız sosyalist devlette birkaç yıldan fazla mutlu olamayacağınıza kalıbımı basarım.
Bir kaç yıllık ego tatmini için kaç kişi öldürmeye hazırsınız modern devrimciler?
Şu halde çağdaş mısınız?
Diğer yandan gerçekleşmiş devrimlerin üstünden epey zaman geçti. Sosyalist sistemi sürdüren devletler, yeni nesiller ile birlikte bunu kanıksamıştır.Bu gün Küba'yı desteklememiz gerekiyor. Eğer halkının gerçekten sistemden memnun olduğunu düşünüyorsak!Çünkü amaç iyiye, mutlak doğrulara ulaşmak ya da en azından yaklaşmak!Her sistem, her topluma uymayabilir. Boşuna mı devletler halinde yaşıyoruz?!
Küba'da devrim sürecinde kıyılan canlara elbette haksızlık ve zulum oldu! Ama aradan uzun zaman geçti ve yeni nesiller yetişti. Bu yüzden mevcut durum kabullenmeli ve ilişkiler kurulmalıdır.Şu anda diğer devletlerin Küba'ya ambargo uygulamaları anlamsızdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder